9 Ağustos 2011 Salı

hiç beklemediğin,ummadığın bir anda çıkar karşına.zaten demezler mi beklenmedik zamanlarda beklenmedik olaylar olur diye.ansızın çıkar gelir hayatına ve yaşadığın herşeye sahip olur.sen ; tüm sahip olduklarını onun için vermeye hazırsındır.önce onu anlatmaya doyamazsın aklından o 3 harfli sihirli kelime geçmiyordur bile.karşılaştğın herkese ondan birşeyler söylersin,sen onu nasıl görüyorsan karşındakininde öyle görmesini beklersin.ki muhtemelen o sana mükemmel geliyordur.yaptığı hata ne olursa olsun suç onda değil başkasındadır sana göre.eğer seni düşünen birileri varsa yanında gerçekten canını acıtacaktır onunla ilgili buna hazır olmalısın.senin göremediğin belkide görüp kabullenemediğin birçok şeyi söyleyeceklerdir sana ve onlar konuşmaya devam ettikçe sen kendi içinde bir kez daha öleceksin.tüm bunlar olurken git gide bağlanacaksın ona.artık karşı koyamaz hale geleceksin.o ise defalarca üzecek seni.onun hakkında olumsuz konuşanlara inanmak isteyecek bir tarafın ama öbür yanın ki bu yan hep kalbin olur ''hayır'' diyecek.beyninle kalbin arasında kalacaksın defalarca ama sonuç hiç değişmeyecek.ne olursa olsun vazgeçemeyeceksin.tabi sen hala üzülüyorsun onun tarafından bu sürede.belki kızıyorsun,belki ağlıyorsun.belkide susuyorsun,tek kelime bile çıkmıyor ağzından.etrafındakilerse kızıyor sürekli sana.eski haline geri dön gibi cümleler çıkıyor ağızlarından hep.ama yapamıyorsun,sana göre anlamıyorlar seni zaten.yaptıkları tek şey boş boş konuşmak sana göre.defalarca hiç sevmedilermi birini diye düşüneceksin ama nafile.bu gerçeği değiştirmeyecek.sonra tıpkı beklenmedik gelişi gibi beklenmedik bir gidişi olacak.hayır,bundan sonrası bitmedi.o gitti diye bitmedi.tam tersi,yeni başladı herşey.tüm gücün,sabrın,sevgin ölçülecek hazır olmalısın.sonrasında bir sabah kalkacaksın ve herşey senin için farklı olacak.hissetmeyeceksin,sevgi nedir bilmeyeceksin.bu öyle bir yara olacak ki her nefes alışında acıtacak seni.aşk ve nefret yan yanadır daima.ve onları ayıran çok ince bir çizgidir.sen artık o çizgi üzerinde yürümek zorundasın.defalarca aşka düşmek isteyeceksin ama bir o kadar da nefrete.sen hep o çizgide kaldığını zannedeceksin ama öyle olmayacak.dediğim gibi o çok ince bir çizgi,duvarlarını iki tarafa karşıda iyi örmelisin düşmemek için.ama ne yaparsan yap tüm bunları yaşadıktan sonra nefrete düşmen kaçınılmaz olacak.zamanla bunu anlayacaksın sen de.ondan sonra defalarca sevdiğini zannedeceksin ama aslında hiç sevmeyeceksin.sakın sevdim veya severim deme.çünkü yapamayacaksın uzun bir süre.artık sevemediğin için nefretin daha da çoğalacak.insanlar seni hala onu seviyor sanacak ama sen baktığında hiç bir şey hissetmeyeceksin.sadece ona değil,kimseye hissedemeyeceksin.en güzel yanı ne biliyor musun ? eğer bir gün geri dönerse ki dönmeyecektir utanmadan gözlerine bakıp senden sonra kimseyi sevemedim diyebilmek.gururla karşısına çıkıp bu sözleri söyleyebilmek :)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder